İnsana Yolculuk

İnsana Yolculuk
www.norradyo.com

17 Ocak 2010 Pazar

DIYOJEN'i ANLAMAK!‏


İnsan nedir? Kime insan denir?
Her iki gözü, iki ayağı olan insan tanımına girer mi?
Geçenlerde dostlarla yaptığımız bir tartışmada konumuz insandı...
"Her iki gözü , iki ayağı olan insan değildir. İnsan olmak öğrenilesi, süreci
sancılı ve uzun , zor bir iştir" dedim diye kızdı bazı dostlar bana...Hatta
bu cümlemden, insanlara "dört ayaklı insan" dediğim sonucuna varan
oldu...Hala anlamış değilim bu sonuca nasıl vardığını...

Dostumuz diyor ki!
"Kalbi kin ve nefret dolu bir insani bile kotu olarak nitelendiremeyiz. O
insanı yargılamak bile bizim görevimiz değildir. Acaba o insan nerelerden
gelip, ne şartlar altında yaşadı acaba? O kötü ruhlu insan dediğimiz insanın
iç dünyasına girdiğimiz zaman da acaba aynı fikirde mi olacağız?"

Bana söylenen her sözü düşündüğüm gibi , bunları da düşündüm...
Ben ki; "yargılamayın ki yargılanmayasınız" sözünü rehber yapmışım
kendime...
Ben ki; "bir yanağına vurana, öbür yanağını çevir" sözünü rehber yapmışım
(sadece iki yanağımız olduğunun bilincinde ,çoğunluğun es gectiği bir nokta
sanıyorum ) ... Sorulardan kurtaramadım kendimi...

Sorular, sorular , düşündükçe üşüşen, üşüştükce karmaşıklaşan sorular...
Mesela dedim; çok sevgili Türkiye'mizden her yıl, en az birkaç tane
"babasından hamile kaldığı için, hakkında kalemı kırılıp, öldürülen
körpecik kızların haberlerini okuduğumuzda, kıza acıyıp üzülmeyi bırakıp
"acaba baba hangi ruh hali ile bunu yaptı " diye sormalı mıyız? Üstelik
İslamiyet dört kadın alma hakkını vermişken, hangi nefs? nasıl bir ruhtur ki
evladına uyanır? diye sormamalıyız öyle mi?

Sonra; Avrupalı , zengin ve yaşlı beylerin; torunları yaşındaki sübyanların
bedenlerinde hayvanı şevhetlerini söndürmek için, uzak doğuya
seyahatlerini, o körpecik bedenlere dokundukça , ruhlarında açtıkları
onarılmaz yaraları sorgulamaktan vaz mı geçmeliyiz?

Sordukça sordum, düşündükçe düşündüm...
Canlı canlı derisi yüzülen fokları gördünüz mü siz?
Gözpınarlarım, gözyaşlarımdan utanmıştı o gün!
Kürkü bozulmasın diye , canlı canlı derisi yüzülen foklar...


Bir kamyonete
canlı canlı atılıyorlardı, üst üste, acı içinde ölmeye
terkedilerek...Ağlamaktan utandığım gündü o gün...

Simdi ben sorgulamamalıyım öyle mi?
Hangi yürek para için böylesi bir vahşete figüran olabilir? diye...
Hangi hatunlar, günümüzde; örtünmek için her türlü materyale sahipken bu
giysileri satın alma ihtiyacı duyar? diye...

Yapmayın ne olur!

Diyojen; günün aydınlığında, elinde fener, pazara iner...O'nun bu halini
görenler "Ne yapıyorsun sen, günün ışıağında fenerle gezmekte ne? " diye
sorarlar... "İNSAN arıyorum" der Diyojen...
Delirdiğini düşünürler, pazar insan (!) kaynıyordur..."kalabalığı
görmüyor musun?" derler...
Diyojen; ne aradığının bilincinde "Ben İNSAN arıyorum" der...

Kızgınlığa neden olan cümlemin anlaşılabilmesinin yolu, sanıyorum öncelikle
Diyojen'i anlamaktan geçiyor dostlar...beni değil...Diyojen'i anlamaktan
geçiyor...

Tıpkı; Gomidas'in delirerek öldöğünü öğrenen Türkiye'deki borazan basının
attığı "Deli papazın heykeli dikildi" başlığa cevaben , Agos'un attığı
başlık misali "Sahi Gomidas neden delirdi? "

Sahi , Gomidas neden delirdi?
Sahi, Diyojen neden gündüz gözü elinde fener insan aramaya çıkmıştı?

Üzgün Anjel...

3 yorum:

  1. Ister istemez düsünür insan Diyojen'i insan aradigimizda. Yada hani bahcelerde sadece bir renk olmak icin yolunan tüm renklerin ucuslarinda arariz Diyojen'leri can Anjelim.
    Baze diyorum erken mi dünya ya geldim acaba! medeniyet yada dogal yasam veya dogada yetisen dogal cicekler yani insan cicekleri bitti mi acaba?! yoksa hic baslamadi mi?! Ah Anjelim, Burasi gercekten bizim dünyamiz mi acaba?!
    Öpesim geldi o güzel, can yüreginden.

    YanıtlaSil
  2. insan ırkçılığından acilen vazgeçmeliyiz,düşünebilme ve alet kullanma yetisi dolayısıyla insanı doğanın hükümranı saymak ,insan(!) ve kardeşlik vs kavramları birarada kullanmak bile absürd.doğaya zulmeden insan kardeşim diye bir fok'tan daha değerli olmamalıdır.yada parasını ödeyip dünyanın değişik yörelerinde hayvan(!)avlayanlarla nasıl bir ortak paydamız olabilir.zevk-renk baabında bakılabilirmi?!eşitlik ve özgürlük tüm insanlara seslenişi bile araz'lı değilmi?!.sonuçta özgürlük diye adlandırdığımız şey kendi sınırlarımızdır ve kendi türümüzün dışında uygulanmadıkça insanlığı elbirliğiyle tüketip evrimi tersine çevireceğiz korkarım.

    YanıtlaSil
  3. Karma karisik dediklerimize aydinlik getirecek tek kelime."integrity".
    Turk'cesi "Dogruluk".

    It cannot be bought and it cannot be measured in money. It is a prerequisite in determining the fiber and character of an individual and an organization.
    Integrity demands that there be no twilight zone -- something is either right or it is wrong; black or it is white.
    Principles may be inborn ethics or, sometimes, mandated.
    But integrity requires scourging moral courage, magnetized by a fervor for an ideal.
    The complete person is a union of unswerving integrity, pulsating energy, and rugged determination--and the greatest of these is integrity.
    One man with integrity is a majority.
    To reflect integrity is to invest trust.
    To possess integrity is to command respect.
    Integrity is found in simple issues and those complex.
    Its presence is critical.
    It demands total loyalty, a commitment to cause, a dedication to mission, an unflagging determination.
    Morals, Ethics, Standards, and Integrity, from these flow a torrent of values.
    Deeds, not words.
    It is clear that what you do and what you are speak with deafening impact, not what you say you are.
    Honesty isn't the best policy.
    It is the only policy.
    integrity isn't a sometimes thing.
    It is everything.

    YanıtlaSil