İnsana Yolculuk

İnsana Yolculuk
www.norradyo.com

3 Kasım 2012 Cumartesi

"Dunyanin tum sesleri birleşin" demeye devam edin cocuklar!


Alintilar yaparak cevaplayacagim; buram buram paranoya kokan makalenin yazarinin sahsinda, kendisi gibi dusunenlere cevabimdir yukardaki basligim.

Boylesi basarili(!) bir carpitmayi, dezenformasyonu nasil beceriyorsunuz, en cok bunu merak ediyorum biliyor musunuz?
Kuruldugu 2008 yilindan beri bu genclerle birlikteyim.
Yaptiklari her yayini dinliyorum. (Ben de Namag programini hazirlayip, sunuyorum. Bunu yazma geregi duydum cunku hani belden asagi vurmalari cok seversiniz ya! Benden duyun, "Bakin soylemiyor program yaptigini" deme zahmetine dusmeyin diye;)
Nor Radyonun web sayfasinda, ilkelerimiz basligi altinda su yazar: "Nor Radyo tüm halkların kendilerini özgürce ifade edebilecekleri ve kültürlerini paylaşabilecekleri bir internet radyosu projesidir.
Nor Radyo, çok kültürlülüğün ve bir arada yaşamın sesidir. Bu bağlamda milliyetçiliğe, her türlü, ırksal, etnik, cinsel ayrımcılığa karşı barış, özgürlük, eşitlik ve kardeşlikten yana tavır alır.
Bu ortak paydaları paylaşan ve kültürel zenginliğini paylaşmak isteyen tüm dostlar bu özgür platforma davetlidir."

Budur tam da sizi korkutan degil mi?
Nerede; "Baris, ozgurluk, esitlik, kardeslik" sozcuklerini  gorseniz sitmalar tutar sizleri degil mi?..
Hele hele; "Cok kulturlulukten, bir arada yasamin sesi." olmaktan soz eden, haddini bilmez (!) genclerin varligi zavalli ruhlarinizin paranoyalarini nasil da provoke eder degil mi?
Demissiniz ki:
"Yalandan, kandan, kinden ve bedavadan ge­çinme arzusundaki bu bir kısım Ermeni ve Er­menici grubun 1915 olaylarının 100. yıldönümü hedefleri için yürüttüğü faaliyetler teorik düzlemde tamamlanmış gibi gözüküyor."

Bu cumlelerinizde cevap verecegim iki sozcuk vardir: "Bedavadan gecinme."
Bedavadan gecinme oyle mi?
Hadi gelin bir yolculuk yapalim birlikte.
Osmanli neden fetihlere(!) cikardi? (Sizce; Osmanli yapinca fetihtir(!) istila degildir ya hani )
Hazine bosalinca!
Git komsu memleketlere, al kadinlarini kizlarini, al mallarini, biriktirdiklerini ganimet olarak ve dön ulkene(!) yaşa bedavadan.
Ganimetcilikle geçinen kimdir tum Dunya biliyor.
(Hos sizler de biliyorsunuz ya neyse.)
Osmanli'da en cok calisan, ureten halklardan biri Ermeni toplumunun bireyleriydi. Gidin Anadolu'ya dinleyin Kurd yaslilarini, anlatsinlar size asirlarca ekip, bicenin kim oldugunu…
 Ayakkabicisindan, terzisine, tas isciliginden, ipek isciligine, discisinden, fotografcisina, porseleninden, gumus-altin isciligine, tiyatrosundan, muzigine, mimarisine kadar her biri baslibasina sanat olan bu dallarda calisip uretenler Ermeni halkiydi. Insanlik tarihi boyunca ureten, insa eden bu Zenaatkar-Sanatkar halka " Bedavaci" deme densizliginizin altinda yatan korkunuz nasil da cirkince siritiyor bir bilseniz.
Bu halkin o topraklarda binlerce yildir uretip, insa ettiklerini inkar mi ediyorsunuz? 
Peki, kabulumdur ama  bir sartla:
Nasil ki; yeryuzunun ilk kiliseleri olarak insanligin tarihi, kulturel ortak mirasi sayilan binbir Ermeni Kiliselerini yiktiniz. Nasil ki; "Gavurdan kalma degirmenler haramdir, kullanilmaz." Deyip; geride biraktiklari, ekmeginizi oguteceginiz degirmenleri bile yiktiniz. 
O halde:
Yikin Mimar Simon ve dort kusak Balyan Ailesinin yaptigi mimarlik harikasi eserleri!
Kopruleri, camileri, saraylari, kasirlari. Yikin hepsini!
Kutahya seramikleri, Kayseri halisi diye ovundugunuz; seramikleri yapmayi, halilari dokumayi birakin!
Madem ki; Dolmabahce Sarayi'nin kapisina, "Ermeni Balyan Ailesi" tabelasi asmak yerine, "Italyan Ballini" yazisini asacak kadar nankorsunuz…
Yikin o halde bu halkin binbir emekle yarattigi, ovundugunuz, yuzunuzu agartan tum sanat eserlerini… Yikin!!!
Daha fazlasini yazmiyorum.
Sadece mimari eserleri yikin, bakalim geriye ne kaliyor ovunebileceginiz mimari adina.
Gorsun; yuzyildir igrenc yalanlarinizla manipule ettiginiz memleketim insani gercegi.
Gorsun; bilsin ki namaz kilip, dua ettigi her bir cami Ermeni mimarlarin eseridir.
Korkunuz budur degil mi?
Musluman Turk halki bilirse gercekleri, dusman degil hayran olacak, saygi ve minnet duyacaktir bu halka degil mi?
Akliniz cikar, sizin bildiginiz tum gercekleri sivil halkin ogrenmesinden degil mi?
"Korkunun ecele faydasi yok." Diye ne guzel soylemis atalarimiz.
Gunesi balcikla sivama cabalariniz bosunadir.
"Bedavaci" diyerek iftira attiginiz bu halk bir de "Bedavaci" olmazsa neler yapardi? Diye sormadan edemiyorum dogrusu.
Aziz Nesine sormuslar: 
"Neden insanlar hep kendilerine iyilik yapanlara ihanet ederler?
En buyuk kotulugu neden bu insanlardan goruruz?" 
Cok guzeldir cevabi.
"Cunku der; insanoglu alacaklilarini sevmez. Birine iyilik yaptiginizda, bir şey verdiğinizde O'nu borclandirirsiniz.
Borclu hisseder kendini size karsi. Bu nedenle insanlar alacaklilarini sevmezler."

Oysa bir bilseniz iyilik yapan insan; ne karsilik ne de tesekkur bekler. 
Ama nankorluk de olmasin be kardesim…
Nankorlugun bu kadari da olmuyor be kardesim…
1915'de el degistiren, gaspedilen mallarin sozunu  bile etmeyecegim.
Varlik vergisi felaketiyle, 6-7 Eylul trajedisiyle el degistiren Yahudi'nin, Rum'un, Ermeni'nin mallarinin ustune konanlara denir "Bedavaci."
Haylarin*; asirlarin emegiyle biriktirmis oldugu tum zenginliklerinin ustune konarak bugunku zenginliklerine sahip olanlarin, tum bunlari kaybetme korkusuyla, bir halkin yasadigi korkunc  soykirimi inkar edenlere denir "Yalanci ve Bedavaci."
"Soykirim olmustur diyenin yuzune tukururum." Diyenlerin asirlik Ermeni Kiliselerinin sahibi(!) oldugu ortaya cikinca, kimlerin "Bedavaci" ve neden inkarci olduklari cirilciplak bir gerceklik olarak halkimizin gozu onundedir gayri.


Demissiniz ki:
"Arazi çalışmaları ise paravan dernekler ve gençlik platformlarınca başlatılmış durumda. Ermenici cep­henin, gayrimüslim azınlıklar ve PKK/BDP çevreleriyle bir süredir sürdürdüğü gizli ilişkilerini artık açıktan yürüttükleri gözlemlenirken, bir taraftan da çeşitli etnik kimliklere sahip Müslüman halklar ara­sına da sızılmaya çalışıldığı ortaya çıktı."

Vay! vay! ve vay!
"Ortaya cikti." oyle mi?
Niye? Gizli miydi ki ortaya cikti?
Benim bildigim ve kuruldugu gunden beri bu radyoyu dinleyen tum insanlarin da bildigi gibi; cok sesli, cok dilli, birlestirici bir dusunce yapisiyla yayin yapan bu radyoda Cerkezceyi bir Cerkez'in, Ermeniceyi bir Ermeni'nin, Lazcayi bir Laz'in, Kurtceyi bir Kurd'un, Rumcayi bir Rum'un, Zazacayi bir Zaza'nin, Hemsinceyi bir Hemsin'linin konusmasindan daha dogal, daha guzel ne olabilir?

Yok ettiginizi sanirken,  Anadolumun zenginligi olan tum bu dillerin baris ortaminda bir araya geliyor olmalari yine korkuttu sizi degil mi?
"PKK/BDP" diyerek yine her zamanki cirkin, ucuz, bildik oyununuzu sahneye koymaya bu sefer de siz mi elci secildiniz?

Yillar once Istanbul'da bir Iktisat Haftasi'na dinleyici olarak katilmistim.
Orada anlatilanlari asla hicbir basin ve yayin organinda okumadim, dinlemedim.
Bunlari halk bilmemeliydi anlasilan. "Vatan'in guvenligi ve bolunmez butunlugu icin."(!) tabii ki.
Eski bir buyukelcinin su sozlerini hic unutmadim.
"Cumhuriyet tarihi boyunca bu bir devlet politikasidir. Bir ic dusman ve bir dis dusman yaratilir."
Ne guzel degil mi?
Sivil halk her dem diken ustunde olmali ki devletin asli gorevlerinden olan; saglik, egitim gibi hizmetler icin talepte bulunma refleksini gosteremesin.
"Vatan, millet, Sakarya" masaliyla uyusup, uyusun ki siz sistemin egemenleri dilediginizce at kosturun. Halk ekmege hasretken, yirmili yaslardaki cocuklariniz, sirketlere, filolara sahip olsun.

Once; Ermenilerdi dusman.
Kufurdur hala dilinde bu sozcuk Anadolumun. Becerdiniz. Bravo!
Sonra; Ermeni kalmayinca, yillarca Yunanistan ve Rumlari dusman ilan ettiniz.
Onlar da kalmayinca sirada "Din kardesiniz" Kurtler vardi.
O da yetmedi; kendisini "Musluman Turk" diye tanimlayan kesimleri "Laik" ve "Dinci" diye bolup, birbirlerinden nefret eden, supheyle, korkuyla bakan bir toplum yarattiniz.
Basardiniz. Bravo!
Ama bunca basari(!) size yetmedi, yetmiyor degil mi ?
Simdi de bir avuc; buram buram insan kokan, her din ve her irktan, kendi dillerini yasatmaya calisirken, barisi cagiran bu piril piril, ulkemizin guzel bir gelecege sahip olmasi  icin mesai harcayan cocuklarimiza mi diktiniz gozunuzu?
1,5 milyon yetmedi, Hrant Dink yetmedi, Sevag Balikci yetmedi, Dersimler, Maraslar, Sivaslar ve kisa kesmek icin yazmadigim onlarca kan kokan sayfalariniz yetmedi oyle mi?
…………………..

Demissiniz ki:

"Aleviler ise her zaman olduğu gibi yine Ermeni siyasetince kullanılma­ya çalışılan Müslüman çevrelerden. "
Bunun cevabini ben vermeyecegim.
Alevi toplumunun aydinlarina, sozculerine devrediyorum cevap hakkimi.

Yazinizda dile getirdiginiz dusuncelerinize soylenecek oyle cok sey var ki…………
Ama son cumlelerimle susuyorum bugunluk…
Birbirlerinin irki, dini, dili, inanci ne olursa olsun aldirmayip, kendisinin ve arkadaslarinin tum bu ust  kimlikleriyle barisik, insanogluna yakisan bir duyarlilikla biraraya gelmis, guzel islerin yontucusu nor radyo genclerinden uzak durun!
Onlari yedirmez artik size Anadolum…

Anjel Dikme
13-10-2012
04-37



"YAZIK Kİ ‘ALEVİCE' DİYE BİR DİL YOK"

"İzmir Ekonomi Üniversitesi'nden bir grup öğrenci ve İstanbul'dan bir grup Ermeni gencinin oluşturdu­ğu platformun, internet üzerinden sekiz dilde yayın yapan bir de radyosu bulunuyor. Nor Radyo geçti­ğimiz günlerde yeni yayın dönemini açtı. Radyo'da müziğin yanı sıra ekolojiden siyasete, kültür-sanat­tan cinsiyetçiliğe, medya tartışmalarına uzanan geniş bir yelpazede yayınlar yapılacağı duyuruldu. Radyonun yayın yaptığı diller Ermenice, Türkçe, Kürtçe, Hemşince, Lazca, Adigece, Çeçence ve Zaza­ca. Radyo'da bu dönem Kürtçe program sayısının artacağı ve ‘politik baskı gören ve bu baskılara ce­vap veren tüm Kurdî unsurların konu edileceği' bildirildi. Açıklamada, Alevilerle ilgili konulara da her zamanki gibi yer ayrılacağı kaydedildi."



Ermenicilerde 2015 hazırlığı

1915’in 100. yıldönümü için hazırlık yapan Ermenici çevrelerin iletişim kanalları üzerinden Kafkas­lar’daki etnik grupları etkilemeye çalıştığı, edebiyat, spor ve müzik gibi alanlara el attığı öğrenildi.

Yazı Boyutu:  12 14 16


resim265661_2.jpg

Ermeni destekçisi sözde aydın-yazar-çizer ta­kımından cesaret alan, bir kısım ermeni genci mikro düzeydeki faaliyetlerini artırmaya baş­ladılar. Hesaplar 1915'in 100. yıldönümü üze­rine kurulmuş durumda.

Önümüzdeki günlerde daha da hızlandırılma­sı beklenen faaliyetlerle, sözde soykırımın ön­celikle toplumun gündemine sokulması, son­ra kabul ettirilerek inkar edilemez bir (sahte) gerçekliğe büründürülmesi, mümkünse ka­nunlaştırılması ve zihinlere yerleştirilmesi planlanıyor. Bundan sonraki aşamada ise ül­kemiz aleyhine davalar açılması, dikte ettiril­miş bir yalan uğruna, Türkiye'nin, bir başka milleti (Ermenileri) sonsuza kadar ödeyeceği tazminatlarla adeta beslemesi öngörülüyor. Yalandan, kandan, kinden ve bedavadan ge­çinme arzusundaki bu bir kısım Ermeni ve Er­menici grubun 1915 olaylarının 100. yıldönümü hedefleri için yürüttüğü faaliyetler teorik düzlemde tamamlanmış gibi gözüküyor.

TEORİDEN PRATİĞE GEÇTİLER

Arazi çalışmaları ise paravan dernekler ve gençlik platformlarınca başlatılmış durumda. Ermenici cep­henin, gayrimüslim azınlıklar ve PKK/BDP çevreleriyle bir süredir sürdürdüğü gizli ilişkilerini artık açıktan yürüttükleri gözlemlenirken, bir taraftan da çeşitli etnik kimliklere sahip Müslüman halklar ara­sına da sızılmaya çalışıldığı ortaya çıktı.

GÜRCÜLER YÜZ VERMEDİ

Öncelikle, İsrail ile Türkiye arasındaki gerilimden faydalanarak Musevi vatandaşlarla ilişkilerini gelişti­ren Ermenici çevre, daha sonra Gürcü vatandaşları yanlarına çekme faaliyetine giriştiler. Dini bağları da bulunmasına rağmen Gürcü vatandaşlardan yüz bulamayan Ermenicilerin şimdilerde ise Müslüman­ların içindeki bazı etnik unsurlara kanca atmaya başladıkları görülüyor. Bu etnik unsurların başında ise Kürtler ve Çerkezler geliyor. Aleviler ise her zaman olduğu gibi yine Ermeni siyasetince kullanılma­ya çalışılan Müslüman çevrelerden. 

KAFKAS DERNEKLERİNE SIZMAYA ÇALIŞMIŞLAR

Daha önce Kafkas Dernekleri Federasyonuna bağlı faaliyet gösteren, Kafkas Derneği'ne sızma girişimle­ri olduğu, bundan rahatsız olan dernek yönetiminin, derneğin adını bu sebeple Çerkez Derneği'ne dö­nüştürdüğü öğrenildi. Kafkas dernekleri içindeki lobi faaliyetlerinden de bir sonuç elde edemeyen Er­menici cephenin, edebiyat, sanat, spor ve müzik gibi iletişim yollarını kullanarak Çerkez gençleri başta olmak üzere Kafkasya kökenli gençlere yöneldiği ortaya çıktı. 

ERMENİCİ BAAS'ÇILAR UYANIYOR

Bu faaliyetler için oluşturulan Nor Zartonk (Yeni Uyanış) adındaki platform, amaçlarını “Türkiye Erme­ni Toplumu'ndan yola çıkarak, Türkiye halklarının entelektüel gelişimlerini sağlamaları yönünde çalış­malar yapar” şeklinde açıklasa da, Türkiye ve Kafkas halklarının Ermenicilerden öğrenmesi gerekenle­ri, kanlı bir şekilde, sırtından hançerlenerek öğrendiği hatırlatılıyor. Platformun adı, ‘yeniden doğuş' anlamına gelen BAAS'ı çağrıştırıyor.

YAZIK Kİ ‘ALEVİCE' DİYE BİR DİL YOK

İzmir Ekonomi Üniversitesi'nden bir grup öğrenci ve İstanbul'dan bir grup Ermeni gencinin oluşturdu­ğu platformun, internet üzerinden sekiz dilde yayın yapan bir de radyosu bulunuyor. Nor Radyo geçti­ğimiz günlerde yeni yayın dönemini açtı. Radyo'da müziğin yanı sıra ekolojiden siyasete, kültür-sanat­tan cinsiyetçiliğe, medya tartışmalarına uzanan geniş bir yelpazede yayınlar yapılacağı duyuruldu. Radyonun yayın yaptığı diller Ermenice, Türkçe, Kürtçe, Hemşince, Lazca, Adigece, Çeçence ve Zaza­ca. Radyo'da bu dönem Kürtçe program sayısının artacağı ve ‘politik baskı gören ve bu baskılara ce­vap veren tüm Kurdî unsurların konu edileceği' bildirildi. Açıklamada, Alevilerle ilgili konulara da her zamanki gibi yer ayrılacağı kaydedildi.

Osman Yiğit / Yeni Akit













  1. Ermenicilerde 2015 hazırlığı - En Doğru ve Güncel Haber
    www.habervaktim.com/haber/ermenicile... - Traduire cette pagePartager
    5 gün önce –
    Ermeni destekçisi sözde aydın-yazar-çizer takımından cesaret alan, bir kısım ermeni genci mikro düzeydeki faaliyetlerini artırmaya başladılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder