İnsana Yolculuk

İnsana Yolculuk
www.norradyo.com

14 Aralık 2013 Cumartesi

YAŞAMAK NEDİR SİZCE?

Yıllarca; ''Nefes almak değildir yaşamak.'' Derken, ne büyük bir laf ettiğimi 51 yaşımda yeni öğrendim ve 'Bildim.' Bilmenin en büyük ruhsal zenginlik olduğunu, insana insan olmayı öğreten bu yaşam yolculuğumda öğrendim. 
İlk hikayem Zoe'nin. 
Zoe çok güzel bir bebek. Maviş gözleri nasıl da bebek bebek bakıyor çekilen fotoğraflarında. 12-14 aylıkken farkediyor maması bir gariplik olduğunu. Yürüyemiyor Zoe... 
Doktorlar, tahlillerden sonra nadir rastlanan bir hastalık teşhisi konuyor. Zoe şu an tam bir bez bebek görüntüsünde. Gözünüzde canlandırmaya çalışın lütfen. Annesinin kucağında, eklemleri olmayan bir bez bebek… Hortumla besleniyor. Fiziksel hiç bir aktivitesi yok. Yaşayan bir ölü Zoe. Sadece nefes alıyor. Maması, babası, kardeşi çok seviyorlar kendisini. Mamasının söylediği bir cümle çarpıyor béni: ''O'nun da yaşamaya hakkı var. Ne kadar yaşarsa O'na ihtiyacı olan şeyleri vermek istiyorum.'' Ben, en çok da çağlayan gibi sınırlanamayan sevgilerini sunuşlarına hayran kaldım. Bugün beş yaşında Zoe… Oysa biliyorlar ki büyüyemeden ölecek Zoe… Ve 'Bildim' ki bazen, sadece nefes almaktır ''Yaşamak.'' 
 8-10 yaşlarında tekerlekli sandalyeyle yaşamaya mahküm olan bir genç kızın hikayesi var sırada. Babasının yok saydığı, sevgisini esirgediği, terkettiği bir evlat. Yine maması yanında. Bir de erkek kardeşi var sağlıklı. Hastalandıktan sonra kızının varlığını yok sayan bir baba ve evlatlarına kanat geren bir ana. Aklı yerinde, son derece zeki, eğitimine devam eden bir yaşam kahramanı bu genç kız… 
Kızının hastalığından sonra ailesini terk eden, bir baba müsfettesi artığı da var bu hikayede. 
Hayran olduğum şey ananın mücadelesi ve genç kızın azmi… 
İşte buyrun; size başka bir 'yaşamak' hali… 
Bazen sadece 'Yaşamaktır' aslolan, 'Bildim.' 
Ve benim hikayem; ''Yaşamak nedir?'' sorusuna cevap olarak… 
28 Yıldır davetsiz misafirim olan spondylarthrit-ankylosant'la 'Bildim' ki; evinin temizliğini bitirdikten sonra, kahvesini pişirip o mis kokan yuvasında yaşadığı için sevinçle dolmaktır YAŞAMAK! Yemek yiyebildiği, görebildiği, yürüyebildiği için şükretmektir YAŞAMAK! Tuvalete yürüyerek gidebildiği, tuvaletini yapabilmek için giysilerini ağrısız indirebildiği için mutlu olmaktır YAŞAMAK! Temizlik, alışveriş, yemek yapamasa da yiyebildiği, görebildiği, yazabildiği, radyodan dinleyicilerine seslenebildiği için kendini şanslı görüp şükretmektir YAŞAMAK! Ağrı krizleri dayanılmaz olduğunda, bu hayata son vermeyi düşünüp gitmeyi istese de sevdiklerini üzmemek adına soluk almaya devam etmektir YAŞAMAK! 
Yaşamak nedir? Diye sordum çünkü üreterek yaşamlarını anlamlandıran, sadece kendisi için değil Dünya için, herkes için daha güzel, eşit, adil, özgür bir yaşam kurmak için mücadele edenler sıkça şunu söylerler: ''Nefes almak değildir yaşamak!' 
Ben de yıllarca birçok diyaloğumda kullandım bu cümleyi sonuna kadar inanarak. 
 Oysa bugün 'Bildim' ki bazen; sadece nefes almaktır YAŞAMAK! Hayatın gizi, bu 'Bilgide' saklı olmasın? Anjel Dikme Paris 


20.11.2013 Merceredi 05:12

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder