İnsana Yolculuk

İnsana Yolculuk
www.norradyo.com

29 Eylül 2011 Perşembe

Konuk yazar


  • Tarık Akan, Hrant Dink'i tehdit etti mi?



Kurşunkalem 
Tarık Akan, Hrant Dink'i tehdit etti mi?
Hükümet, sürpriz bir kararla azınlık vakıflarının taşınmazlarının iade edilmesine karar verdi. Buna göre azınlık vakıflarının askıda olan tüm malları ile tarihi mezarlıkları iade edilecek.
Üçüncü kişilere geçen mülkler için ise devlet, eski sahiplerine tazminat ödeyecek. Türkiye'de son birkaç gündür bu konu tartışılırken bugüne kadar pek az kimsenin bildiği; ancak dillendirmekten ısrarla kaçındığı bir konuyu geçen bir gazeteci arkadaşımdan dinledim. İnanasım gelmedi doğrusu, ama dostum ısrar etti haberin doğruluğunda. Hatta ailenin ve onun yakın dostlarının da olayı doğruladığını ifade etti. Dostumun bugüne kadar söylediği her şey doğru çıktığından bu vahim iddiaları burada kamuoyuyla paylaşıyorum.
1989'da Bakırköy'de Taş Mektep olarak bilinen bir zamanların Rum Ortaokulu'nu kiralamak için iki ünlü yarıştı. Ünlü sinema sanatçısı Tarık Akan ve Hrant Dink, okulu almak için kısa süreli de olsa bir rekabet içine girdi. Dink, Akan'ın Taş Mektep'i kiralamak istediğinden habersiz olarak okulun sahibi Rum Vakfı ile anlaşıp, epey de bir bedel ödeyerek binayı kiraladı. Dink orayı kitabevi yapmak istiyordu. Akan ise o zamanlar boya deposu olarak kullanılan ve aynı zamanda ilkokulu okuduğu binayı harap halden kurtarıp okul yapmak istiyordu. Dink'lerin orayı kiraladığını öğrenince, okulu kendisinin çok almak istediğini bizzat yanlarına giderek iletti. Ancak bu rekabete hiç beklenmedik isimler yani mafya karıştı. Yine iddialara göre Tarık Akan, dönemin ünlü mafya babası Dündar Kılıç'ı devreye soktu. İki ünlü isim arasında bir müddet gerilimli günler yaşandı. Sonunda iş tatlıya bağlandı! İki tarafı Beşiktaş'ta buluşturan Kılıç, sorunu kökünden çözdü ve binanın yeni kiracısı Tarık Akan oldu.
Yine aileden bir kaynağın ifadesine göre Hrant Dink, ünlü bir yazar olarak tanınmaya başlanınca Tarık Akan olaydan duyduğu üzüntüyü ifade etti. Dink ailesi bu konunun haber yapılmasına da konuşulmasına da karşıymış. Ancak kapalı kapılar ardında yıllardır bu konunun konuşulduğu da bir gerçek; ancak gerçekler neden gizleniyor onu da anlamış değilim. Dink ailesi haklı olabilir, bu konuyu gündeme getirip tekrar o günlerin hatırlanmamasını isteyebilir. Çünkü çok haksızlığa uğradılar, azınlık olmanın ızdırabını yıllaraca yaşadılar. Sonra da Hrant Dink'i kurban verdiler. Hrant'ın acısı aileyi derinden sarstı. Fakat bir gün aile bu okul konusunda konuşmalı ve gerçekleri kamuoyuyla paylaşmalı. Ha bu arada ünlü sinema oyuncusu Tarık Akan'ın bu konudaki görüşünü merak ediyorum. Eğer zahmet edip konuyla ilgili bir açıklama yaparsa bu köşede yayınlamaya hazırım.
Unutmadan şunu da belirteyim: Özel Taş İlköğretim Okulu iki binadan oluşuyor. Biri tarihi bir bina. 1884'te Fransızlar yapmış, 2. derece tarihi eser statüsünde. Yapıldığı yıllarda Fransız Karakolu olarak kullanılmış, sonra da Aya Yorgi Kilisesi'ne bağlı "Rahibeler Okulu" olarak hizmet vermiş. Kısa bir süre sonra da Rum Ortaokulu olarak kullanılmaya başlanmış.
Bakırköy'deki Rumların azalmasıyla birlikte, kiliseye bağlı çalışanlar ve yoksullar için bir aşevine dönüştürülmüş. Sonra da boya deposu olmuş. 1991'de Tarık Akan tarafından kiralanarak Taş Mektep olarak eğitim öğretim faaliyetlerini sürdüren okul, bugün Türkiye'nin en iyi ve en pahalı eğitim kurumlarından biri. Akan, verdiği röportajlarda kendisini okula vakfettiğini söylüyor.
Murat Mihci

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder